Motorda egzoz üzerinde bulunan oksijen sensörü, geçen gazlardan yanmamış oksijen miktarını ölçerek ECU'ya hava yakıt karışımı hakkında bilgi verir.
70'li yıllarda Volvo tarafından geliştirilen oksijen sensörü, enjeksiyonlu araçlarda, egzoz manifoldundan sonra bir veya birden fazla bulunabilir. Oksijen sensörü belli bir ısı derecesinde çalışmaya başlar. Eski nesil otomobillerde oksijen sensörlerinde ısıtıcı devreler bulunmaz. Yaklaşık 316 santigrat derece ısındığında etkin olarak çalışır. Isıtma devresi bulunmayanlarda ise gecikmeli olarak 1, 2 dk içerisinde etkin olarak çalışmaya başlar. Sensörler egzoz üzerinden geçen yanmamış oksijen miktarını ölçerek ECU'ya bilgi verir. Bilgiler aracılığı ile hava yakıt karışımı ayarlanır. Yeni nesil otomobillerde lambda sensörlerinde ısıtıcı devresi bulunur. 12v ile çalışan bu devreler sensörün daha hızlı ısınıp hızlı şekilde ECU'ya sinyal iletimi sağlar.
İki oksijen sensörü bulunan araçlarda genellikle sensörün bir tanesi egzoz manifoldundan sonra, diğeri ise katalitik konvertörden sonra bulunur. 1. Sıradaki egzoz gazları üzerindeki oksijen miktarını ölçer. 2. Sıradaki sensör ise katalitik konvertörün görevini yerine getirip getirmediğini denetler. Yanmamış oksijen miktarında azalma yoksa katalitik konvertör görevini yerine getirmiyor olabilir. Bu yüzden de emisyon değerleri yükselir.
Oksijen sensörlerine ortalama 90.000 mile kadar ömür biçilmiştir. Ama arıza durumunda bazı etkenler bu değerleri kısaltabilir.
Oksijen sensörü arıza durumlarına değinecek olursak;
Her arıza kodu oksijen sensörünün arızalı olduğunu belirtmez. Sensörün ısıtıcı devresi arızalı olabilir. Tesisatında sorun olabilir. Sensör kirli olabilir. Araç fakir veya zengin karışımda çalışıyor olabilir.
Sensörün arıza durumunda araçta güç kaybı, düzensiz çalışma ve fazla yakıt tüketimi gibi sorunlarla karşılalılabilir. Motor arıza ikazı yanıyor ise diagnostik cihazıyla arıza tespiti yapılıp öyle müdahale edilmesi gerekir.
Comments powered by CComment